Loading...

3.Ramazan Ayı ve Oruçla İlgili Kavramlar


                     



“Bir oruçluya iftar ettiren kimseye, o oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. 
Ancak o oruçlunun sevabından da bir şey eksilmez.” (Hadis-i Şerif)
  Ramazan ayı ve oruçla ilgili bilinmesi gereken kavramlar vardır. Bunlar; sahur, imsak, iftar, teravih, mukabele ve fitre kavramlarıdır. Ramazanda oruç tutanlar, tan yeri ağarmadan önce belirli bir saatte kalkar ve yemek yerler. Yemek için kalkılan vakte sahur vakti denir. Yenilen yemeğe de sahur yemeği adı verilir.
  Peygamberimiz sahura kalkmayı önemsemiş ve bizlere de “Sahur da yemek yiyiniz,çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.” diyerek sahura kalkmamızı tavsiye etmiştir. Sahura kalkmak oruçlunun dayanma gücünü artırır. Oruç ibadetinin daha kolay yerine getirilebilmesini sağlar. Ayrıca sahurun İslam kültüründe de önemli bir yeri vardır.
  Oruç tutacak olan kişiler, sahur yemeğini yedikten sonra dişlerini fırçalar ve orucaniyet ederler. Oruca, “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü Ramazan orucunu tutmaya.” denilerek niyet edilir. Niyetin sözle yapılması da şart değildir. Sahura kalkmak veya oruç tutacağını içinden geçirmek de niyet olarak kabul edilir.
 İmsak, oruca başlama vakti anlamına gelmektedir. Tan yerinin ağarmasıyla birlikte orucun yasaklarının başladığı vakte imsak denir. İmsakla birlikte yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Okunan sabah ezanı da imsak vaktininbaşladığını bildirir. Bundan sonra iftara kadar bir şey yenilip içilmez.
 Gün boyunca oruç tutan Müslümanlar, güneş batıp akşam ezanı okunduğunda oruçlarını açarlar. Orucu açmaya iftar; orucun açıldığı vakte iftar vakti; yenilen yemeğe de iftar yemeği denir.
 Peygamberimizin farklı iftar duaları bulunmaktadır. Bu dualardan en çok bilineni şöyledir:
 “Allah’ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim. Senin verdiğin rızıkla orucumu açıyorum.”
 Oruç ibadetini tamamlayıp iftar vaktine yetişenler, bundan büyük bir mutluluk ve sevinç duyarlar. Peygamberimiz bu konuda şöyle buyuruyor:
 “Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar ettiği, diğeri de Allah’a kavuştuğu vakittir…”
 Kur’an-ı Kerim okuyup diğerlerinin dinlemesine veya takip etmesine mukabele denir. Günümüzde de “Kur’an ayı” olan ramazanda cami ve evlerde “mukabeleler” okunur, hatimler yapılır. Kur’an-ı Kerim’in baştan sona kadar okunup bitirilmesine hatim denir.
 Mukabele, Müslümanlar arasında köklü bir gelenek hâline gelmiştir. Bu gelenek bugün de bütün canlılığıyla sürdürülmektedir. Her gün yirmi sayfa (bir cüz) okunursa Ramazan bittiğinde Kur’an-ı Kerim baştan sona bir kez okunmuş olur.
 Teravih namazı, ramazan ayında yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan sünnet bir namazdır. Hastalık, yolculuk gibi mazeretleri sebebiyle oruç tutamayanlar da teravih namazını kılabilirler.
 Teravih namazı hem cemaatle hem de tek başına kılınabilir. Genellikle camide teravih namazından sonra vitir namazı da cemaatle kılınır. Teravih, iki ya da dört rekâtta bir selam verilerek kılınabilir. İki rekâtta bir selam verildiğinde sabah namazının farzı, dört rekâtta bir selam verildiğinde ise ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Teravihten önce vaaz edilir,Kur’an okunur, tekbir getirilir, salavât ve ilahiler okunur. Başta ülkemiz olmak üzere pek çok İslam ülkesinde teravih namazı genellikle cemaatle ve yirmi rekât olarak kılınmaktadır.
 
                      
 Türkçede fitre şeklinde söylenen “fıtır sadakası”, temel ihtiyaçlarının dışında yeterli miktarda mala sahip olan her Müslümanın Ramazanda vermesi vacip olan bir sadakadır. Fitre kişi başına verilir. Ailedeki bütün bireylerin fitresini büyüklerinden biri verir. Fitre verilirken niyet edilmesi gerekir. Mali durumu iyi olanların fitre vermesi dinimizde vaciptir.
                         
                                            



  Fitre, bir anlamda yoksulların ihtiyaçlarını gidermesi ve onların da bayram sevincini yaşaması için yapılan bir yardımdır. Sağlık içinde bayrama ulaşmanın şükrü anlamına gelmektedir. Fitre, ramazan ayı boyunca verilebilir. Ancak fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için bayramdan önce verilmesi daha uygundur.
 Hz. Peygamberin uygulamaları dikkate alındığında fitre miktarı, her ailenin kendi hayat standardına göre bir kişinin günlük yiyeceği ya da bunun karşılığı olan paradır. Fitre, gıda yardımı olarak verilebileceği gibi nakit para olarak da verilebilir.
 

Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890