Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan”anlamlarına gelen muharrem, hicri takvime göre yılın ilk ayıdır. Peygamberimiz, muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirip ramazandan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir.
Muharrem ayının onuncu günü “aşure” diye adlandırılır. Hz. Peygamber bu ayın dokuz, on ve on birinci günlerinde oruç tutmuş; Müslümanlara da bu orucu tutmalarını tavsiye etmiştir.
Alevi-Bektaşi geleneğinde de muharrem ayının özel bir yeri vardır. Alevi-Bektaşiler, muharrem ayının ilk on iki gününü oruçlu olarak geçirirler. Oruçlar tutulduktan sonra on üçüncü günü Kerbela Olayı’ndan sağ olarak kurtulan Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynü’l-Abidin için Allah’a şükür kurbanı keser ve aşure kaynatırlar. Muharrem ayında yetim, fakir ve kimsesizler korunur. Muhtaçlara yardım edilir. Bu ayda aşure yemeği pişirilerek komşu ve akrabalara dağıtılır.